Le Figaro 13.02.2006

Türk Yahudisi Bir Karikatürcünün Endişeleri
 
 
Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu
 
Türk Karikatürcüler Birliği Hz Muhammet karikatürlerinin yayımlanmasını kınadı. Bu ülkede, tepkiler ölçülü oldu.
 
Marie-Michele Martinet
13.02.2006
 
Bina, İstanbul’un Yahudilerine ve Hıristiyanlarına uzun süre ev sahipliği etmiş Galata’nın o karanlık ve dolambaçlı sokaklarından birine sıkışmış. Giriş kapısının hemen üzerinde Hz Davut’un yıldızı olmasa, insan, 1984 yılında kentin Aşkenaz terzileri tarafından yaptırıldığı için bu adı alan Schneidertempel’i bulmakta güçlük çekebilirdi.
Ellili yıllarda kapatılan bu sinagog, günümüzde ikinci hayatını yaşıyor: Odessa’dan gelen büyükbabasıyla büyükannesinin evlendikleri ibadethane olan Schneidertempel, onların torunu İstanbullu karikatürcü İzel Rozental’in önayak olmasıyla bugün bir sanat merkezine dönüşmüş durumda; “Burasını ilk gördüğümde, gerçekten yıldırım aşkına tutuldum,” diyor, eski mabedin yeniden ışıldayan avizelerinin altında, 1997 yılından beri sergiler düzenleyen bu karikatürcü. Ve İzel Rozental, özellikle Shalom gazetesinde karikatürcü olarak çalıştığına göre, Türk gazetelerinde çizen ve Hz Muhammet’in karikatürlerinin yayımlanması sonrasında açılan tartışma konusunda bazı endişelerini paylaştığı meslektaşlarına sözü vermekte hiç sakınca görmüyor.
 
Yaşanan tartışmanın Yahudi-karşıtı bir istismara alet olması endişesi.
 
Krizin başlangıcından bu yana, Türkiye’de düzenlenen gösteriler belirli bir ölçüyü aşmamış da olsa, halkının %99’u Müslüman olan bu ülkede Hz Muhammet’i resmeden karikatürlerin herkesçe kınandığını söylemek gerekir. Türk Karikatürcüler Derneği de genel akıma uyarak Danimarka çizimlerinin diyaloga ve barışa zarar verecek bir “provokasyondan” öteye gitmediğini açıkladı. İzel Rozental iyi bir karikatür için iki temel etkenin olması gerektiği görüşünde: “mizah ve saygı.” Ve bu olayda, saygının eksik olduğunu belirtiyor. Batılı karikatürcüler, Peygamberin resmedilmesini yasaklayan Müslüman ilkesini ayaklar altına alarak, İzel Rozental’e göre “karşılıklı anlaşılmamayı körükleyecek bir hakarette” bulunmuşlardır.
 
İzel Rozental,  1999 yılında Schneidertempel’de düzenlenen uluslararası sergiyi hatırlıyor: konusu inançlar olan bu sergi, dünyanın dört bir köşesinden, her dine mensup sanatçılar tarafından gönderilmiş yüz kadar çizimi kapsamıştı. “O dönemde kendi kendimize sorduğumuz soruları unutamıyorum. Özellikle de Janusz Kapusta’nın bir karikatürü …”
 
Polonyalı çizer dört büyük dini Musa’nın, İsa’nın Buddha’nın ve … Muhammet’in hatlarıyla ifade etmek istemişti. Ne var ki Türk meslektaşları Kapusta’yı Muhammet’in resminin çizilmemesi konusunda uyardılar. Sonunda, Kaputsa karikatürünü değiştirmeyi ve Hz Muhammet’in yüzünü gizlemeyi kabul etti. “Sonunda ve onun isteğiyle karikatürünü benim rötuşlamam gerekti, çünkü Kapusta o sırada New York’la Varşova arasında  bir yerlerdeydi ve provalar baskıya verilmişti,” diye hatırlıyor İzel Rozental ve endişesini saklamıyor: “Bugün olsa, böylesi bir serginin mümkün olabileceğine inanmıyorum,” diye iç çekiyor. “Bundan böyle, herkes silâhlarını parlatmaya çalışacaktır.”
 
Son dönemlerde duyduğu bazı yorumlara değinen çizimci yaşanan tartışmanın Yahudi karşıtlarınca istismar edilmesi konusundaki endişesini gizlemiyor ve anlayışsızlık ve nefret temelleri üzerine yükselecek bir “dünya çatışması tehlikesini” göz ardı edemiyor: “Bu yüzden,” diyor İzel Rozental, “Herkes ne yayımlayacağına çok dikkat etmek zorunda.”