André Pijet

Andre Pijet

- Mesleğe Polonya'da sahne sanatçısı ya da dansçı olarak atılmışsın, karikatürcü olmaya nasıl karar verdin?

Pantomim yaptım, sosyal dans yarışmalarına da katıldım ama asıl alanım grafik sanatlardır, yani resim-grafik tasarım ve iç mimarî. Karikatürle ilk buluşmam tesadüfen olmuştur. Günün birinde kültürel dergilerimizden "Radar" bir karikatür yarışması düzenledi. Birkaç işimi gönderip olayı unuttum. Bir ay sonra dergiyi aldığımda, işlerimden biri baş sayfadaydı. Dergiyi açtığımdaysa, orta sayfada tanıtıldığımı ve tüm işlerimin yayınlanmış olduğunu gördüm. O zamandan beri karikatürle ciddi olarak ilgilenmeye başladım, festivallere katıldım, ödüller kazandım.

- Başlangıçta etkilendiğin karikatürcüler oldu mu?

Karikatürcü bir arkadaşım var: Marek Michalski. Sık sık fıkralarımı dinlemek zorunda kalırdı. Birgün bana, "Bu anlattığın komik hikâyeleri çizmelisin" dedi. Ben de onun dediğini yaptım. Önceleri onun gibi çizmeye, onun kadar iyi olmaya çalıştım. Sonra onun gibi olmam gerekmediğini farkettim. Ancak yine de yalın ve ekonomik çizmeyi ondan öğrendim. İlk çizimlerim karikatürden ziyade mizah içeren illüstrasyonlardı.

- Quebec'te popüler bir spor olan Hokey karikatürleriyle ün yaptın. Ancak 1994 yılından sonra bu çizimleri kestin. Bunun nedeni bir spor karikatürcüsü olarak anılmak istememenden mi kaynaklanıyordu?

Çeşitli nedenleri var; Birincisi farklı birşey yapmak istiyordum. Hiçbir zaman herhangi bir spor dalının tutkunu olmadım. Üstelik bir süre sonra bunun komik bir yanı da kalmamıştı. Diğer neden ise toplumun yargıları; insanlar spor karikatürü dışında birşey yapamadığını düşünmeye başlıyorlar, bu da sanatçı için oldukça can sıkıcı. Diğer cevherlerimi de göstermek istedim, ve yaptım da. Ne yazık ki gazeteler fikirlere para ödemiyor, sadece çizim işçiliği geçerli! Karikatürün entellektüel düzeyde zihinsel bir uğraş olduğunu, bedelinin bu standartlarda ödenmesi gerektiğini anlamıyorlar. Şahsen, karikatürün çok talep edilen fakat üretimi de o denli güç olan bir sanat dalı olduğuna inanıyorum. Ne var ki insanlara bunu anlatmanın yolunu bilmiyorum.

- Kanada'da sadece karikatür çizerek geçinmek mümkün müdür?

Evet mümkündür, ancak bütün mesaini gazeteye ayırman gerekir. Bu da benim anlayışıma göre özgürlüğümün kısıtlanması demektir, tatilini dilediğin zaman değil, işverenin izin verdiği zaman kullanabilirsin. Kendini hapismiş gibi hissedersin. İki kez tercih hakkım oldu; gazetede tam gün çalışmak, ya da Yunanistan'a tatile gitmek. Sence hangisini tercih ettim dersin?

- Herhalde Yunanistan için uçak biletini aldın... Portrelerinde hicvi hınzırca kullanıyorsun, insanlar karikatürlerini gördüklerinde ne tür bir tepki gösteriyor? Sence karikatürcünün işlevi nedir?

Hiçbir zaman insanların tepkisinden çekinmedim, gördüğümü ve hissettiğimi çizdim. Şayet birisi kendisini çizmemi istiyorsa, sonuçlarına da katlanmaya hazır olmalıdır. Doğrudur hınzırım, hele insanoğlunun ahmaklığını heryerde, özellikle de politikacılarda gördükçe... Salt sosyal çelişkileri hicvettiğim için, hatırı sayılır sayıda karikatürüm reddedilmiştir. Az önce de belirttiğim gibi, karikatürcü entellektüel düzeyde bilgilendirici olmayı becermelidir. Yapmamız gereken, mizah yoluyla toplumumuzu yaşamın tüm önemli ögeleri konusunda eğitmek olmalıdır. Kimi çılgınların ve yandaşlarının doğal ve sosyal çevremizi yok etmelerine göz yummamalıyız. İnsanlar hepimizin aynı olduğunu anlamalı. Tenlerimizin rengi ya da inançlarımızın çeşitliliği fark etmemeli. Hepimiz barış içinde yaşamak ve inanç özgürlüğümüzü kullanmak isteriz. Ancak dinî inancımız evde kalmalı, özel yaşantımızın parçası olmalıdır. Dinî inançlar kesinlikle siyasetten soyutlanmalıdır. Bu ikisi birbirine karıştıkça, Dünya'da arzuladığımız 'Barış'a hiç kavuşamayacağımızı düşünüyorum.

- Son olarak kendin ve yaptıkların hakkında eklemek istediğin birkaç söz var mı?

Kendimi çok şanslı sayıyorum zira yaşamım boyunca özgür oldum, bazı kısa istisnalar dışında geçimimi sanatımla sağladım. Yunanistan, Polonya ve Kanada'da projelerimi gerçekleştiriyorum. Karikatür hâlâ temel uğraş alanım, resimlerimde bile. Şu anda iki temel proje üzerinde çalışmaktayım; ilki biyografik bir çizgi roman kitabı, diğeri ise örneklerini web sitemde görebileceğiniz, kadınlar ve aşk konulu mizahî resimler. AŞK konusunu deşmek istiyorum. Dört yıldan bu yana giderek bu konuda yoğunlaşıyorum. Bence yaşantımızın en önemli unsuru AŞK. Birbirimizi ne kadar çok seversek, savaşlardan o kadar uzak kalırız.

- André Pijet'nin kısa yaşamöyküsü: Polonya asıllı olan André Pijet, 1988 yılından beri Kanada'da yaşıyor. Asıl ününü 1993-94 yıllarında Montreal'da yayınlanan günlük "La Presse" gazetesi için çizdiği 'Hokey' karikatürlerine borçludur. Grafik tasarımcı olarak reklâm ajansları ve yayınevleriyle çalışmaktadır. Eserleriyle uluslararası yarışmalarda çok sayıda ödül kazanmış, çeşitli festival ve karikatür etkinliklerine konuk olmuştur. Kanada'da çeşitli konularda karikatür ve çizgi roman albümleri yayınlamıştır.